karanlıksa eğer oda;
perdeler, pencereler, komidin, komidinin üstündeki kitap, tozlu köşe lambası,
duvardaki çatlak izi, yere atılmış çamaşırlar karanlıksa... niye o zaman
karanlıkta sevişirken sımsıkı kapatır insan gözlerini?
bedenimin çocuk karanlığını,
bedenimin ‘yazık günah’larını, zifiri yalnızlığını aydınlatmak için küçük bir
ışıma mıdır içimde (h)iç olman?
ellerini avuçlarımda sakla...
ayaklarımı ayaklarınla ısıt.
ritmine izin verme bedeninin/bedenimin...
kıpırdama.
küfür etme.
gülme.
sayıklama.
sus bağırma.
kal.
(k)al......
az sonra; çiçek kokan
beyazlığın üzerinde istemeden olmuş bir ütü izi gibi bırakıp gideceksin beni...
sen gideceksin el yordamı bir iz kalacak boynumun eşiğinde... öyleyse şimdi
içimde kal, -ki avazım izini sürsün (t)utkunun.
gittiğinde açarım gözlerimi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder